İçeriğe geç

Kabardıç Yazılar

Uyu Demeye Geldim

— “Suudi Arabistan’dan dönüyoruz, kardeşimle ben. Sene 76 mı ne? Araba yüklü, ay olmuş yollardayız, yorgunuz. Urfa’ya girdik, gece yarısını geçmişti vakit. TRT’de “Gecenin İçinden” programı başlamış. Karanlık etraf, dağlarda ağır ağır gidiyoruz. Sonra Sevim Tanürek anons etti spiker, şarkı başladı. Uyu demeye geldim. Ev çok uzak hala, evde yarim bekliyor, çocuklarım bekliyor… başladım ağlamaya, ağladım, ağladım, öyle. Başımı yana…

Yorum Bırak

Sanal Mezarlık Modülü Nedir?

Bir Zamanlar Anadolu filminde bir sahne vardı, bilmem filmi seyredenler hatırlayacak mı? Muhtar köye morg yaptırmak istediğini anlatıyordu misafirlerine. Nedeni sorulduğunda, büyük şehirlerde yaşayanların cenazelere yetişemediklerinden bahsediyor, bir morgları olsa naaşları bekletebileceklerini ekliyordu. Morg köyün ihtiyacı haline gelmişti ve film burada köyden kente göçle ilgili çok ilginç bir noktaya değinmiş oluyordu. Bir Zamanlar Anadolu, 2011’de vizyona girmişti ve aslında o…

Yorum Bırak

Dev Buluşma 1: Gelin Ferdi’ye bir İyilik Edelim

Dev Buluşmalar’a başladığımda 5Harfliler henüz bir nüveydi, yazılar hızla birikiyordu bir yanda. O günlerde yüksek lisans tezimi yazıyordum ve tez yazma işinden kaçmak için bulabildiğim her türlü yola başvuruyordum. 1960’larda çekilmiş filmleri seyretmek sevdası bu dönemde başladı, gerisi de geldi. İki kadın arasındaki bu konuşmanın başlıbaşına bir “yazı malzemesi” olduğunu daha seyrederken fark ettiğimi hatırlıyorum. Bugüne kadar sekiz buluşma yayınlanmışım,…

Yorum Bırak

“Köprüde” – Nisan 1931

1931 yılında Akşam gazetesi muhabiri sokaklarda fotoğraf çekiyor. “Günün görseli” yapacaklar. Temaları köprüden geçen insanlar belki, ya da öyle denk geldi. Fotoğraflardan birini seçmişler yayın için: İhtiyar bir kadın bohçasının üstünde güneşe karşı dinlenirken. Köprüde her sınıftan insana rastlamak imkânı var. Köprü İstanbul’un en dikkate değer yerlerden biri. Fotoğrafı 25 Nisan tarihli sayıda yayınlamışlar. Dinlenen ihtiyar kadın herhalde farkında bile değil o…

Yorum Bırak

Moby Dick İlk Baskı 1851

Dün ilk baskısını gördüm Moby Dick’in. Yaşını düşününce epey de iyi durumdaydı sanırım. Kırmızı ciltli, ithaflı bir kopya. Berkeley’de beş katlı bir kitapçının eski kitapları sakladıkları dördüncü katındaydı nüsha. Bu katın da bir köşesinde camla ayrılmış bir çalışma mekânı oluşturmuşlar, burası eski kitapları sakladıkları yer. Merdivenleri ağır ağır çıkıp, kapıları saygıyla, yavaşça vurduktan sonra yanıma gelen görevliye derdimi anlattım. Bana…

Yorum Bırak